bazı günler işyerimizin sokağından geçen bir dilencinin çaldığı akordeon sesiyle huzur buluyorum. hep geçsin istiyorum. (burada, toplum tarafından hor görülen, bu sayede ekşi itiraf başlığına daha iyi bir malzeme olabilmesi, insanların, içlerindeki o çok gereksiz aykırılığı hissedebilmeleri için dilenci kelimesi kullanılmıştır)%99 bdp'ye oy veren bir yerde gittim mhp'ye bastım oyumu. herkesler de biliyor beni. hem mhp'ye çıkan oy sayısından hem de seçim esnasında yaptığım bir mallıktan.. allah beni korusun.. ne diyim.. bi bok yaptığımı iddaa etmiyorum, haşa! ırkçı olduğum için de vermedim!
kendimce akp'yi durdurmaya çalıştım.. buraya kadarmış.. bu sözlükte siyaset yazıp akp'ye sallayan insanlar topluluğu! hepinize selam çakıyorum.. ne diyim.. allah riyakarları bildiği gibi yapsın! geçen cumartesi günü çıkayım bi dışarı yürüyeyim dedim. anne ben çıkıyorum dedim, nereye oğlum, bende bilmiyorum çıkıyorum gelirim 1-2 saate dedim, iyi geç kalma dedi. çıktım dışarı taktım kulaklığı. arka fonda leonard cohen-the best of leonard cohen 7. şarkı the famous blue raincoat'tan başladım albüme. o ara da hafif yağmur çiseliyor. yürüdüm yürüdüm. ben yürüdükçe ayaklarım hızlandı bi saat sonra otoyola çıkmışım devam ediyorum. dedim gideyim bakayım ne kadar daha gideceğim, pakette son 4 tane djarum black kalmış ölçülü içiyorum. sonra düşündüm lan dedim ne diye çıktım ben evden bok mu vardı. onca yolu yürüdüm. sonra anladım ki konuşcak insan yok.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder