31 Ocak 2012 Salı

Vakko Çanta

… bu sırada hürrem mehmet adı verilen ilk oğlunu doğurdu. 9 ay sonra da kızı mihrimah’ı doğurdu. ama hürrem’i çileden çıkaran hiç ummadığı bir doğum olayı daha gerçekleşir. gülfem adındaki sicilyalı katolik cariye de bir erkek çocuk doğurur. bu şehzadeye de murat Vakko Çanta adı koyulur. artık padişahın birbirine diş bileyen üç karısı vardı. fakat tahta geçme hakkı büyük oğul mustafa’nındı. hürrem rakiplerinin arasında en çok rum köle frenk ibrahim’den nefret ederdi. manisa sarayında koynunda beslediği bu oğlanı, paşalık rütbesi vererek vezir bile yapmıştı. en iyi cins şaraplarla sarhoş olduğu gecelerde bu rum oğlanı karşısına alıp o’na baki’nin aşk şiirlerini Vakko Çanta okuyordu. hürrem, sarayın en saygın kadını olmak için sülüman’dan üst üste gebe kaldı. erkek oğlu mehmet’le mihrimah’tan sonra, selim’i abdullah’ı, beyazıt’ı ve cihangir’i doğurdu. beş erkek şehzade ve bir hanım sultan doğurarak üstünlüğü elde etti. oğlu sarı selim ayyaşın tekiydi. kadın ve içkiden başını kaldırdığı yoktu. öteki oğlu cihangir sakat ve kamburdu. mehmet ölmüştü. geriye kalan beyazıt ise… işte diyordu hürrem, padişah olmaya gerçekten Vakko Çanta layık olan oğlum, odur! çeşitli entrikalarla tüm düşmanlarından kurtulur: i) 1538’de süleyman’ı tahtınızda gözünüz var diye kandırarak pargalı’yı gece uyurken boğdurtur. ii) 1544’te şehzade mustafa’yı ortadan kaldırtır. 38 yaşında amasya valisidir, mustafa. babasına karşı ayaklanma başlattığı yalanıyla baba oğul arasında savaş çıkarır. süleyman ordusuyla kendi soyunu dağıtır. kendi torunlarının bile boynunu vurdurur. kambur cihangir, veliaht mustafa’nın başına gelenleri duyunca hastalanıp ölür. iii) murat ve mahmut adını taşıyan Vakko Çanta şehzadelerin anası gülfem hatun, 1561’de harem’de boğularak öldürülür. iiii) hürrem, sülüman’ından 8 sene önce 58 yaşındayken ölür. ölümüyle ilgili de yeni bir gözde bulduğu ve bıkıp usandığı için tuzak kurarak bizzat süleyman tarafından öldürüldüğü söylenir. çok sevdiği oğlu beyazıt’ın padişah olduğunu bile göremez.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder