25 Ocak 2012 Çarşamba

Sen Doğdun Doğalı Hayat

öncelikle normalde adam akıllı baştan sona izlemediğim diziler hakkında yorum yazmam,bilip bilmeden yazmanın,devamlı izleyicilerine saygısızlık olarak görürüm. leyla ile mecun'u gözucuyla seyretmiş birinin "yeeaaa bu ne komik mi ? " ya da bir bölüm dexter izlemiş birinin "breaking bad daha güzel yaa " demesi tepemin tasını attırır. ben 1.sezonu hiç seyretmedim (denk gelmedi,polis dizisi,pazar günü maç trafiği v.s..) 2.sezonda bir iki bölümü tam,bir iki bölümü yarım yamalak seyrettim,bugün seyrettiğimden sonrada yorum yapmayacaktım ama ta ki bu bölümde bazı giydirmelerinin bazılarını rahatsız edene kadar. behzat'a direk emniyet müdürünün "su yoluna girer " demesi çok manidardı,laik menapoz benzetmesi çok iyiydi,travestilere uygulanan polis şiddeti kimsenin dillendirmeye cesaret edemeyeceği bir konuydu. patronların işçileri kovup,metreslerine hediyeler alması sermaye sahipleri tarafından pek hoş karşılanmayacak durumdu.bunların hepsine dokundururken ,behzat ve ekibinin sorgulamalar esnasındaki diyaloglarıda eğlenceliydi .. ama böyle giderse yavaş yavaş kanal kanal dolaşılıp unutturulmaya başlanabilir.hazır doğuş grubu "emredersiniz efendim" moduna girmişken umarım bu dizinin başına kötü bir şey gelmez. ilk olarak söylemek istediğim, konunun oyunculuğun falan çok dışında, sanırım ikinci sezon ilk kez birinci sezonun aksiyon müziğini dinledik. iyi oldu, hoş oldu. konuya gelince: cumartesi annelerinin dertlerinin işlendiği bölüm beni daha fazla etkilemişti. bu sebeptendir ki emrah serbes farkını ben çok fazla hissedemedim bu bölümde. beklentim büyüktü. değinilen konu bana emrah serbes değil de behzat ç. farkını hissettirdi. toplumdan dışlanan -aslında bizim de büyük bölümümüzün dışladığı- bir kesimin dertlerini ön plana alarak aslında öteklileştirilen tüm kesimlerin dertleri ele alınmaya, işaret edilmeye çalışıldı ve bence başarılı da olundu. bir kez daha dizi ekibini tebrik ediyorum. az biraz oyunculara da değineyim: behzat ç.: yine tek ideolojisi vicdanı olan komiserimiz emniyetteki yapılanmalara ve haksız hukuksuz eziyet gören insanların dertlerine eğildi. baş kaldırdı ve emrah serbes'in yazdığı her bölümde olduğu gibi emniyet müdürüne ayarı verdi. son sahnede gidip masaya kusması da özel hayatındaki dikiş tutturamamanın güzel bir yansıması olmuş. akbaba: büyük tabuları olan bir karakter zaten ve bu bölümde bir tabusu yıkıldı. tabuları yıkılan insanlar büyük travmalar geçirebilir ve dizide bunu çok başarılı hissettiriyorlar. daha önce de yazmıştım, türkiye'de çekilen en iyi rüya sahneleri bu dizide diye, ve yine çok başarılı bir rüya sahnesi bu kez akbaba'yla karşımızdaydı (o pamuktan da bir hikaye çıkacak ama bakalım ne zaman). harun ve hayalet: ikisini birden aldım çünkü behzat ve akbaba kadar ön plana çıkmadılar. sadece söylemek istediğim, hayalet'in akbabaya "kadını buldum, evde bekliyo" demesi garipti. ceyda: uçmuş. şule: bu kıza çok üzülüyorum ben. yaşadığı ağır depresyon yetmezmiş gibi bir de gitti öldürdüğü kızın rolünü oynamak zorunda kaldı. bence her zamanki gibi başarılıydı oyunculuk konusunda. bu kızın depresif sahnelerinde gidip boğazını sıkmak istiyorsam, bana o rolü hissetmiştir demektir ve bu kız her sahneye çıktığında içim sıkılıyor. edit: akbaba yerine hayalet yazmışım. behind the memories, cannibalism, innocentbystander, borkluce mustafa, ilkbengordum, testis, saklaban ve leni 09'e teşekkürler. edit2: ilk edit'i yazana kadar ver der veremem, bos luk, the ultimate driving machine ve brissenden'de uyarmış. o kadar işsizim ki tek tek yazdım hepinizi. size de teşekkürler :) behzat ç. : bu hafta yine bir hayal kahramanı olduğunu gösterdi amirimiz. cinayeti çözmesi, ayrımcılığa karşı ısrarla durması, emniyet müdürüne posta koyması, arkasını dönüp gitmesi vs. ile farkını gösterdi. midem bulanıyor galiba dünya tuttu sözlerini aklımıza getirerek, en sonunda dayanamadı, kusuverdi masaya. şu adamı bi rahat ettirin be abi, bi gün yüzü görsün şu dizide. hayır, bu adam kafayı kırmasın da kim kırsın? şevket ç. : reşat beyi sayesinde gördük, amirimizin arkasından sövdüğü kadar var hakkaten. işçilere yaptığın yamuk sana yakışmadı başkan. akbaba: uzun zamandır bekliyorum bu resimdeki ablanın olayını, sonunda bi sinyal verdiler. devamı gelir umarım. darısı hayalet ve ılgın ikilisinin başına. şule ç. : babasız büyümenin ne demek olduğunu anlattı son 5 dakika. bi kız çocuğu için babasızlığın ne demek olduğunu anlattı. üzüldük. narkotiçi abla, larissa vs. bu bölümde yer almadılar ama aziz başkomiser sayesinde parmak kesiği cinayetleri diziden kopmadı.

44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder