o poğaça suratlı, halvet yüzü görememiş eteğinde çakallar kurtlar uyuyası, yiyip yiyip patlayası gülşah'a da iki çift lafım var... ve evet az önce ettiklerim bir şey değil... bana bak zilli, Babet Modelleri bana zaman makinesini falan buldurtma kendini oraya getirtip yoldurtma... mahidevranın pis işlerini yapan çakal uyuz, ayy küfür bulamadım düşün. sen mafya babasının yanındaki ızbandut musun da ölüm meleği gibi ortada dolaşıyorsun... nigar'ab bir şey yapın da senin o tahta mahişinle birlikte hürrem alsın paçanızı Babet Modelleri aşağıya... mahidevran sana da bir sürü sözüm var ama senin hakkından zaten hürrem geliyor... ohh canıma değsin edirne'ye de gidemedin Babet Modelleri yaa... padışah götürmedi ooohhh kapak olsun... gerçi artık sana kapak bulmakta zorlanıyoruz padişahtan rica ettirsek de tersaneye senin için bir kapak döktürse malum o kadar büyük kapak ancak tersanede dökülür... yeniçerilerin ayaklanması garip ama hareketlendirdi diziyi.. yani adamlar da bizim gibi bezdi muhtemelen. bu ne be aşk meşk Babet Modelleri aşk meşk gidin padişahım özletin hareminize kendinizi o arada hürrem 4.'ye hamile kalır siz gelene kadar doğurur siz de rahat rahat sefer sonrası 5.'nin temellerini atmaya başlarsınız... ayy bunu da mı ben öğreticem...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma31 Ocak 2012 Salı
Vakko Çanta
… bu sırada hürrem mehmet adı verilen ilk oğlunu doğurdu. 9 ay sonra da kızı mihrimah’ı doğurdu. ama hürrem’i çileden çıkaran hiç ummadığı bir doğum olayı daha gerçekleşir. gülfem adındaki sicilyalı katolik cariye de bir erkek çocuk doğurur. bu şehzadeye de murat Vakko Çanta adı koyulur. artık padişahın birbirine diş bileyen üç karısı vardı. fakat tahta geçme hakkı büyük oğul mustafa’nındı. hürrem rakiplerinin arasında en çok rum köle frenk ibrahim’den nefret ederdi. manisa sarayında koynunda beslediği bu oğlanı, paşalık rütbesi vererek vezir bile yapmıştı. en iyi cins şaraplarla sarhoş olduğu gecelerde bu rum oğlanı karşısına alıp o’na baki’nin aşk şiirlerini Vakko Çanta okuyordu. hürrem, sarayın en saygın kadını olmak için sülüman’dan üst üste gebe kaldı. erkek oğlu mehmet’le mihrimah’tan sonra, selim’i abdullah’ı, beyazıt’ı ve cihangir’i doğurdu. beş erkek şehzade ve bir hanım sultan doğurarak üstünlüğü elde etti. oğlu sarı selim ayyaşın tekiydi. kadın ve içkiden başını kaldırdığı yoktu. öteki oğlu cihangir sakat ve kamburdu. mehmet ölmüştü. geriye kalan beyazıt ise… işte diyordu hürrem, padişah olmaya gerçekten Vakko Çanta layık olan oğlum, odur! çeşitli entrikalarla tüm düşmanlarından kurtulur: i) 1538’de süleyman’ı tahtınızda gözünüz var diye kandırarak pargalı’yı gece uyurken boğdurtur. ii) 1544’te şehzade mustafa’yı ortadan kaldırtır. 38 yaşında amasya valisidir, mustafa. babasına karşı ayaklanma başlattığı yalanıyla baba oğul arasında savaş çıkarır. süleyman ordusuyla kendi soyunu dağıtır. kendi torunlarının bile boynunu vurdurur. kambur cihangir, veliaht mustafa’nın başına gelenleri duyunca hastalanıp ölür. iii) murat ve mahmut adını taşıyan Vakko Çanta şehzadelerin anası gülfem hatun, 1561’de harem’de boğularak öldürülür. iiii) hürrem, sülüman’ından 8 sene önce 58 yaşındayken ölür. ölümüyle ilgili de yeni bir gözde bulduğu ve bıkıp usandığı için tuzak kurarak bizzat süleyman tarafından öldürüldüğü söylenir. çok sevdiği oğlu beyazıt’ın padişah olduğunu bile göremez.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaSalon Takımı
bu diziyi çekenlerin azcık tarihi roman, tarihi film, tarihi dizi izlemelerini tavsiye ediyorum. olay kurgusu nasıl yapılır? , nasıl izleyici olayın içine çekilir?, karakterler nasıl anlatılır? nasıl efekt kullanılır? azcık öğrenin bunları. ya dünyaya ismini duyurmus, Salon Takımı adını duyanları bile ürküten bir padişah ve tüm dünyaya nam salmış tüm kadınların idolü olabilecek ve dünyaya hükmeden padişaha hükmeden bir kadını anlatan dizi çekiyorsunuz farkında mısınız? ben bile tarihi tarihi romanlardan öğrenmeye kalkan halimle sizden çok daha iyi yazarım o senaryoyu. bu kadar mı kötü senaryo bu kadar mı kötü kurgu olur? başlarda nasılda hevesliydim çarşamba Salon Takımı olsun diye gün sayardım diziyi izlemek için. şimdi diziyi izlerken ruhum sıkılıyor. olayları daha ne kadar basitleştirmişler diye korkudan bakamıyorum televizyona. halbuki hürremi oynayabilecek en mükemmel kızı bulmuşsunuz işte, tamam tarihte anlatılanlarla uyuşmasa da mahidevran gülbahar olsun, kanuni olsun, hafsa sultan olsun,hatice sultan olsun gayet iyi bir Salon Takımı oyuncu kadronuz var. ee azcık paraya kıyın da adam gibi çekin diziyi. zaten anlatılacak o kadar çok şey o kadar çok olay o kadar çok entrika varken boş sahne doldurmakla uğraşmak çok saçma! yok şehzade havuza düşer, yok sümbül ağayla şeker ağa tavla oynar, yok efendim nigar kalfa hürreme akıl verir, yok leo gelir resimleri yere düşürür hürremin resmini Salon Takımı ibrahim görücek midir. ıyyyy bi gidin ya!!! ama burdan benim gibi dizinin bu durumundan şikayetçi olanlardan özür diliyorum. hepsi benim suçum kabul ediyorum çok büyük konuştum. "bir projenin içinde meral okay varsa ben kesin izlerim eminim kalitelidir o iş" dedim. ve her zamanki gibi büyük konuştuğum şey çat diye yüzüme çarptı. çok çok üzgünüm.. bu arada tarihi dizi derken gülben ergenin hürremi oynadığı (şaka gibi) o saçma diziden bahsetmiyorum.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaYataklı Kanepe
bu süleymanın da annemden gelmiş dur bir halvet olayım modu beni çıldırtıyor. ibrahim de en yakın arkadaşının sevdiği kızı elleriyle padişahın ellerine gitmesini üzüntüyle izledi. şu gülnihal yemin ediyorum salak geri zekalı ya... kurda kuzu mu emanet edilir. oyy garibim mehmet emekliyormuş kıyamam yalnız su kenarına çocuk mu bırakılır ya ayy o çocuğa bir Yataklı Kanepe şey olmasın daha o büyüyecek... hem minnoş daha o... o kadar kadınsınız çocuklara sahip olamıyorsunuz, ya yangın tehlikesi geçiriyorlar ya su kenarında yalnız kalıyorlar bu ne be... leocuğum da enter esan sularda yüzmeye başladı... sanırsam ilerleyen bölümde kendisinin ibrahim paşa'nın Yataklı Kanepe sarayına yapacağı resimler ve ibrahim'in ilerde hangi seferdi bilmiyorum birinden getirip sarayının bahçesine dikeceği heykellerle 'bir ibrahim putları yıktı, bir ibrahim putları yeniden yaptı' minvalindeki söz de osmanlı çarşılarında konuşulmaya başlanacak. yalnız ben bu hürrem'i az çok tanıyorsam leo'yu saray dışındaki kendi erişemeyeceği yerlerdeki gözü kulağı yapar kutsal Yataklı Kanepe şımarık dediydi dersiniz... bu arada show tv yine kısa aralarla reklam veriyor ve yine 4 dakikanın üzerinde ama bu kez akıllılık yapıp bitmeye yakın reklamlara dakika koyuyorlar yani son iki dakikayı falan sayıyorlar böylece göz boyayacaklarını sanıyorlar kanımca ama yemezler... bir ara son sahneyi Yataklı Kanepe ben mi kaçırdım acaba diye de düşündüm ama görülen o ki kaçırmamışım... uyarı sonrası not: ibrahim'in arkasından onları söyleyen dönemin şairlerinden figaniymiş efendim bilginize...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmataç yatak örtüleri
bu pargalı geçen bölüm neden kardeşini seviyorum vesaire diye lafı iki satırda hünkara sokup gitti anlayamadım. hayır madem kaçıp taç yatak örtüleri gideceksin bi' daha da geri dönmeyeceksin, hatice sultan'ı görmeyeceksin planına göre, niye herşeyi yazıp padişahı tahrik ediyorsun, sana faydası ne bunun? öyle ya da böyle kaçıp gittiğin yerde sultanın seni bulacağı garanti değil mi zaten? ne yani, ''haaaa taç yatak örtüleri seviyormuş kardeşimi e siktirsin gitsin o zaman ne hali varsa görsün'' diyerek yerine başkasını atayıp, stres atmak için sefere mi çıkacaktı? direk yüzüne söylersem kafamı keserler de parga'ya gidip anamı babamı göremem diye korkuyorsan o zaman git gör ananı babanı dön adam gibi konuş yüzüne padişahın, öldürecekse zaten öldürecek, taç yatak örtüleri böyle delikanlılık kontenjanından kullanabileceğin şansını da yok ediyorsun diyeceğim ama padişah düğün yapacak galiba bu bölüm. gerçeği böyle mi bilmiyorum tabi, ama senaryonun uyarlama kısmından uydurulmuş birşeyse saçma olmuş. biri şu mahidevrana el şeyiyle gerdeğe girilmeyeceğini söylesin bir zahmet hayır girince de bir şey yapamıyor taç yatak örtüleri sonuçta... bir de lütfen hatice ibrahim ölene kadar bir daha bayılmasın bir zahmet. bana soldan soldan gelmeye başlatan mideme ağrılar girdirtip mide fıtığımı tetikleyen yazar senarist tüm tayfasını kınıyorum. pargalısını, sarayını marayını dinlemem yıkarım orayı... el kadar sabiyi annesinden ayırıp ama kural bu diyen o daye'yi de; anasını sayıkladığı halde bir annenin çığlığına kulak vermeyen o pargalı'yı da dümdüz sopa gibi olan yarısı yerin üstünde yarısı yerin altında şeytan kılıklı zilli mahidevran'ı da parçalatmayın bana...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaMutfak Dekorasyonu
halkımızı padişahlık, monarşi, şeriat gibi iptidai kavramlardan iyice soğutmasını dilediğim ama malesef birtakım gerizekalı dinci osmanlı özentileri ve tırt senaristler yüzünden tam tersi Mutfak Dekorasyonu olmakta olan dizidir. var mı böyle bir dünya, böyle bir yaşam, böyle bir hukuk. yaz iftirayı, at zembile, ne imza ne bişey, ne delil, ne kanıt, okusun padişah, anında siksin birilerinin belasını. karının teki öldürülsün, tesadüfen o akşam kavga eden kimse o suçlansın, hatta anında suçlu ilan ediliversin, herkes sırtını dönsün falan. mahkemelerimiz boktan moktan Mutfak Dekorasyonu işliyor ama gene de bağımsız yargı en değerli varlığımızdır. padişah insafına kalmış şekilde paşa-sadrazam eteği öperek yüzlerce yıl ezile ezile yaşamış milletimizin en değerli kazancı budur. uyuma türk genci, yargıya sahip çık diye slogan atarak bitirelim tam olsun. izleyici kitlesini gerizekalı ya da çoğunluğunu öğlen kuşağı dizi programları izleyen ev hanımları olarak gördüğü Mutfak Dekorasyonu için tarih anlatmaktan vazgeçip pembe diziye dönmüş yapımdır. dönme tehlikesi olduğunu sezmiştim ama iyice dönmüş. papa'ydı, macar kralıydı falan, bunlar diziye az da olsa tarihi bir hava katıyordu, artık onlar da yok. keşke şu dizi bir sezon sürseydi ama adamakıllı bir tarih dizisi seyretseydik. hafızalarımızda kaliteli bir yapım olarak kalsaydı. belli ki dizi tuttuğu için epey uzatmaya niyetliler. bunun Mutfak Dekorasyonu için buldukları yöntem de saçmalamak. tutarsızlıklar o kadar fazla ki senaryoda, buraya yazmak bile zaman kaybı. yapımcılar baştaki niyetlerinden vazgeçmiş gibi. trt'nin yayınladığı saray temalı, bol entrikalı uzak doğu dizilerine benzemeye başlamış. içimde kalmasın, söyleyeyim: kara murat filmleri bile daha çok aksiyon içeriyordu.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaLimonun Faydaları
fragmanlarından anlaşıldığı üzere survivor merve ayşe kardeşimiz bu bölümde hareme ve hayata veda edecek. haremde zaten 3-5 kız vardı onları da tek tek öldürüyorlar. ondan sonra sülüman bir hürrem, bir mahidevran arada da gülnihal'e kalır tabii. madiveran'ın Limonun Faydaları saçlar toplanmamış, takısız halleri daha giyinip süslenmesi bitmeden, hürrem'in sesini duyunca sanki bir acele herşeyi yarıda bırakıp da "dün gene senin sülüman beni bir sikti bir sikti ki ohhhh" diyebilmek için odadan fırlmamış izlenimi veriyor insana. ya o, ya da Limonun Faydaları halvet sonrası zafer turunda haremde... ayşe'nin ardından kendisi de hareme veda edecektir elbet, bir ara. ama dizinin bu "süleyman'ın aşkı için kapışan 2 kadın" olayından kolay kolay vazgeçeceğine inanmak zor o yüzden daha en az 1 yıl bizimledir herhalde. süleyman'ın Limonun Faydaları o "gözümün içine baka baka nasıl olur" sahnesinde arka planda hürrem var. artık halvet zamanı mıdır, hatice ve ibrahim'i ispiyonlamak amacıyla mı ordadır, ya da canı sıkılan sülüman eğlendirsin diye mi çağırmıştır göreceğiz... ama sanki bu olaydan Limonun Faydaları ibrahim'e güveni biraz azalırken (sonunda kız kardeşiyle evlendirse de), hürrem'e olan güveni ise artarak çıkacak sanki padişahımız... hürrem'den gol geliyor galiba ibrahim'in kalesine...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaSalon Aksesuarları
bu akşam muhteşemliğiyle aklımı almıştır.. neden mi?! işte nedenlerim; hatice sultan ilk defa madame tussauds müzesindeki bal mumu heykeller tribinden çıkıp, bağırıp çağırıp, Salon Aksesuarları saraydaki 2 büyük manyak olan mahidevran ve hürrem'e ayar üstüne ayar vererek ekran başında şoka girmeme vesile olmuştur.. öyle böyle değil, kendimi yere yatırıp ayaklarımı yüksek bir yere dayamak suretiyle şok pozisyonu almam gerekti.. hatice bak laf olsun diye demiyorum, harbiden sinirlenince çok seksi oluyorsun! o mıymıntı halinden sonra bu Salon Aksesuarları bağırıp çağırışların, bu hükmedici hallerin falan, uuu bunlar bize dirty talking gibi geldi bebeğim.. go ahead bitch! tam ben "ulan bu süleyman seferden geldi geleli hiç halvete girmedi, sakın rus'a mus'a gidiyo olmasın?!" diye işkillenmişken, süleyman kontraatak yaparak mahidevran'a press yapmaya karar verdi ve içime bir damla da olsa su serpti. bu arada her ne kadar mahidevran akşam halvete girecek olmanın haklı gururunu yaşasa da hürroş'u hamamda Salon Aksesuarları kırklanırken görünce canından can gitti.. mahi güzel ama hürrem de hükümet gibi hatun tabii, akçe pakçe, gösterişli yani.. bir de biliyor süleyman buna hasta.. mahi ister istemez bir hasetlendi, istinyepark'ta üstündeki kıyafeti daha güzel bir kızda gören tiky'nin dramını gördüm bir an gözlerinde.. yazık.. çok yazık.. mahidevran uzun zamandır halvete hasret kalmış tabi, süleyman'ın yanına giderken gözünden resmen ışık çıkıyordu, lakin süleyman da aynı istekliliği göremedim. ayı gibi ayva dişlemeler, bir umursamaz, Salon Aksesuarları "amaaan, şimdi sırası mıydı" mimikleri.. bir an çıplak yatıyor olmam sevişeceğimiz anlamına gelmez diyebilir gibime geldi.. bir "gözümü kaparım, vazifeme bakarım"cılık akıyordu yüzünden.. ona da yazık.. hem de çok yazık..
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaİstikbal Yatak Odası Takımları
42. bölümde mecnun sedeften özür dilemeye gittiği sahnede benim hayatımdaki en büyük küfürleri kendine etmiştir.* her ne kadar o rtük sebebi ile o basit küfürleri etmiş olsa da kendime çokça yakın hissettirmesi yüz gülümsetmiştir. ayrıca bugün sedef beni şaşırtmak istermişcesine bir çıt daha güzel oynadı rolünü. o el tutuşu, bakışları, mimikleri... bu hafta eskilere kıyasla daha başarılı olduğu gerçeği kaçınılmaz. onun dışında bölümün İstikbal Yatak Odası Takımları başlamasından belli bir yere kadar ismail abi nerelerde yahu dediğimiz anda ismail abi öyle bir gelmiştir, öyle bir vurmuştur ki sanırım zaten bir 5 dakika daha onu dinlemek sağlam yürek bırakmazdı. erdal bakkal için ise diyecek çok söz yok. rolünün çokluğuyla sırıtma miktarımız doğru orantılı bir şekilde ilerliyor. hepiniz bizdensiniz, güzel insanlar sizi.
olaylar, yapılan yamuklar, kral adamlıklar falan ayrı da mecnunla ismail abi'nin malum sahnesi yine klasik olacak cinstendi. tıpkı mecnun'un leyla'nın uçağının düştüğünü öğrenme sahnesi gibi. oyunculuklar muazzam. inişleri çıkışları İstikbal Yatak Odası Takımları bitiriciliği. abartılmaması ama orada yaşanan duyguları birebir hissettirebiliyor oluşu falan. (öfke, hayal kırıklığı, şaşkınlık, öfke, uyanma, hesap sorma, hayal kırıklığı, öfke, utanma, çooook derin hayal kırıklığı, çooook derin utanç) bundan önceki benzer sahnelerin kahramanı hep ali atay olurken bu sefer serkan keskin ağır basmıştır. belki text de yardım etmiştir. ama
ben ayrıca artık şunun gerçek olduğunu iyice düşünüyorum. senarist için ismail abi mecnun'un bir parçası. belki bütün karakterler öyle. yani sırf mecnun için varlar ama ismail abi bir başka. sanki biri yoksa öbürü de yok. bir arada anlam İstikbal Yatak Odası Takımları kazanan iki karakter yaratmış. hatta sanki tek bir karakter yaratmış* da onu ikiye bölmüş. biri tamamen nefsi duygulardan arınmış bir adam, sanki bir çeşit İstikbal Yatak Odası Takımları derviş olmuş. ismail abi. diğeri de mecnun işte tarife gerek yok adı ile müsemma. deli gibi birşey. edit: serkan korkmaz kim ulan çıksın ortaya. uyumadan önce entry kasmamak lazımmış demek ki. uyarılar için teşekkürler.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma30 Ocak 2012 Pazartesi
fayans çeşitleri
ne ara şarkıları yayıldı, ne ara bu kadar ünlenir olduğunu anlamadığım amatör mü
| fayans çeşitleri |
profesyonel mi bilinmez bir şarkıcı. eurovision'a katılması da artık bu yarışmadan ilgimizin çektiğimizin kanıtıdır. diğer şarkıcılardan kendini ayıran ne yeteneği, ne popüleritesi ya da herhangi bir ekstra özelliği yok. neye göre katıldı orası tam bir muamma. biri dese yeni bir amatör isim çıkmış, adı can bonomo diye hiç şaşırmam. bu kadar sıradan bir isimin ünlendiği ülkemi anlamak güç.
| fayans çeşitleri |
ibrahim saraçoğlu soğan kürü
yakın zamanda şafak sezer'li reklam kampanyalarında dağda-bayırda, denizde-havada, birçok yerde çektiğini iddia eden gsm operatörü. tarifelerinden etkilenip biraz ibrahim saraçoğlu soğan kürü da turkcell'e sinirlenip hattımı değiştirdim. gel gör ki kadıköy'ün nezih sayılabilecek semtlerinden birinde oturmama rağmen bizim evde bir iki odanın pencere kenarı dışında başka yerde çekmiyor, çektiriyor. her telefon konuşmamda cama yakın bi yerlerde olmam gerekiyor. evet, çok cana yakın bi insan sayılmam belki ama vodafone sayesinde artık "cama yakın" bi insan oldum. yakında mahalleli tarafından "2011 cam güzeli" seçilmekten korkuyorum. bu arada, hakkını yemeyim, açık havada ibrahim saraçoğlu soğan kürü pek bi sıkıntısını görmedim şimdiye kadar. acaba bizim eve bizden habersiz sinyal bozucu bi jammer yerleştirilmiş olabilir mi, araştırıyorum...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmafayans çeşitleri
şimdi baktım bunlar az çok yazılmış yukarda ama eklemek istediklerim var.
eurovision sikimde değil hayatım boyunca sanırım toplasan yarım saat bile izlememişimdir. izlememeği çok matah bir şey saydığımdan söylemiyorum bunu. benim de müzik zevkimi yansıtan bir organizasyon olsa belki ben de ayıla bayıla seyrederdim. mesele bu değil, söylemek istediğim başka bir şey. kanıma dokunan bir şey var:fayans çeşitleri
şimdi bu canım ülkede gerçekten müzikten anlayan dünya çapında az da olsa özgün ya da başarılı olarak tanınan adamlar varken böyle özenti çakma adamları alkışlayanları görünce dayanamıyorum. bi burukluk kaplıyor içimi. eorovision'a o özgün adamlar gitsin diye söylemiyorum zaten onların da sikinde değil. belki can bonomo'nun da sikinde değildir esasen bilmiyorum. sadece müzik için geçerli olan bir şey de değil. bu amına koduğum popüler dünyada başarıyı elde edenler, alkış görenler hep mi çakma olmak zorunda bunu anlamıyorum..biri gider bir yerden cümleler araklar göz göre nobeli eline verirler.
biri gider bir yerden şarkı/müzik araklar ülkenin en kral grubu olur.
biri gider intihal yapar doçentliği göz göre elinizden alıp bu intihalciye verirler.
paranın da popüleritenin de amına koyan hep bu guruhutur nedense.44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
ibrahim saraçoğlu soğan kürü
kot taşlama işçileri, translar, hrant dink ve aklıma gelmeyen onlarcası gibi konulara parmak basıyor. hatta öyle basıyor ki; sömürmeden, aşırıya kaçmadan.. yani behzat'ın ötekileştirilen her kavrama bir mesajı var. ama hayvanları unutmasın. öldürülen, aç bırakılan, yakılan ve tecavüz edilen ibrahim saraçoğlu soğan kürü hayvanları işlemezse ibrahim saraçoğlu soğan kürü eğer asla hakkımı helal etmem**. hele ki, hayvana işkence yapan bi ruhun cinayete olan yatkınlığı da göz önünde bulunudurulursa harika bir bölüm çıkar. duyuyor musun behzat? o hayvancıkları işlemezsen eksik kalırsın, ayıp edersin. ellerinle bi hayvan tecavüzcüsünün ağzını kırdığını görmek istiyorum. çok şey mi istiyorum behzat? ceyda'ya bağlama beni. litven.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmason moda kıyafetler
cep dizi olayı behzat ç.'nin kuyusunu ufak ufak kazmaya başladı. hani böyle her defasına cebine birer avuç toprak doldurup kaçıyor, ölçek bu.. bunun haricinde diziden bazı beklentilerim var, onu arz edeceğim: cinayetler mesajlı olsun. şimdi biz son moda kıyafetler izliyoruz ne bileyim bir criminal minds olsun, bir law & order olsun, elin memleketindeki katiller öyle düz adam gibi cinayet işlemiyor. mevtayı şekilden şekile sokuyor, bir sonraki cinayetin ipucunu veriyor falan. hatta bu minvalde dizilerden birinde işleyeceği cinayeti maket üzerinde çalışıp o maketi kafa bulmak için polise yollayanı bile çıkmıştı. mesaj dediğin sadece sosyal mesajla olmuyor, cinai mesajlar da önemli. önemli derken şeyi fark ettim, çok polisiye son moda kıyafetler izlemişim :/ bir de kar acayip yağmaya başlamış bu arada.. sonradan notu: bak aklıma geldi şimdi, bir de profil çıkarma işi var. yani bir hayaletin akbabanın harun'un katil profili çıkarması... ne bileyim olur gibi sanki?
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmasuna dumankaya sivilce
kendisinden eurovision muhabbetinden dolayi haberim oldu, sanirim su muhabbetin (yerel baglamda) mor ve otesi'nindeli'sinden sonra hayatima kattigi en olumlu nokta oldu.
suna dumankaya sivilce
su tarz turkce muzik dinleyebilmeyi mumkun kildigi icin kendisine tesekkur ederim, eksikligini hissediyormusum galiba.
son moda kıyafetler
sıkı bir takipçisiyim. ancak daha önce de söylenmiştir mutlaka ama dizinin başlarında ölen adamı kovalayan ve evinin kapısından içeri giren adamı göstermek zorundalar mı? e madem gösteriyorsun, dizinin sonunda '' yok la bu adam öldürülmemiş, kendini öldürmüş zaten evin içine de kimse girmemiş'' dediğin zaman da bizim baskı balata sıyrılıyor. daha önce de cinayeti işleyen adamları, sanki öldürülen maktülleri ilk defa gören tanık şeklinde izliyorduk son moda kıyafetler ve bu adamları kafadan cinayeti işlememiş suçsuz gibi adlediyorduk. sonra süpriz!! meğer katil o adam miş! bir tek ben mi, enayi yerine koyulduğumu düşünüyorum? yalnışım varsa da entry'i editlerim hiç gocunmam. edit: şikayeti geri alabilirim. arkadaşlar uyardı sağolsunlar. o görülen sahneler behzat ç. 'nin hayal ettiği sahneler imiş. mantıklı ama ben dayanamayacağım bir daha izleyeceğim.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmasuna dumankaya sivilce
bu seneki eurovision yarışmasına katılacağını öğrendiğim için inanılmaz mutluluk duyduğum kişi. daha uygun biri olamazdı bence. farklı ve eğlenceli tarzıyla sallar bence eurovision'u. geçen sene hiç tat vermeyen yarışmayı bu sene keyif ve heyecanla takip edeceğiz belli oldu. yolu açık olsun.
şöyle ilk kez bi göz attım,acaba hakkında ne yazılmış başlığında diye.tam da tahmin ettiğim gibi.yorumların geneliyle aynı görüşte olmamdan mutlu oldum.liseli şarkıcısı tabirini ise uygun buldum.güzel.
not : kendisiyle alakalı hoş anılarım da yok.bilakis kuyruk acım da var.belki ondan da olabilir bunlar.ertesi sabahı terkedileceğimi bildiğim gece hatırladıklarımdan.ama ne yalan söyleyim,tekedilmek güzel şey:)
adidas eşofman takımları
son bölümüyle yine kolaylıkla söylenemeyen bi konuya değinmiştir. şöyle bi baktım da sözlükte herkes bölümdeki kemalist teyzeden bahsetmiş fakat benim gözüme balyoz timi ve timin başındaki travestileri sokaktan temizlemek isteyen komiserin alkolü bırakıp ıhlamura başlaması takıldı. kanımca senaristler bu din ve dinin işlediği nefret suçlarına olan göndermeyi böyle ufak adidas eşofman takımları detaylarla işlemek istemişler. belki dizinin ömrünü uzatmak içindir belki de korktukları içindir, orasını bilemem ama gönül isterdi ki böylesine "hassaslaştırılmış" din konusuna olan eleştiriler de 12 eylül darbesi eleştirileri gibi daha doğrudan yapılabilinsin fakat bu behzat ç.'nin adidas eşofman takımları suçu değildir, birebir olarak türk halkının suçudur. bu yüzden ben son bölüm için gayet güzeldi demekten kendimi alamıyorum. ha bir de artık şu parmak olayında biraz daha sonlara yaklaşılsa ya lan diyorum.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmasuna dumankaya cilt lekeleri
üniversitedeki arkadaş can. bahçede kahkahaların yükseldiği yöne baktığında gözüken adam. giydiklerine gözünün, bildiklerine kulağının takıldığı, gece çıkıp içme programına katılamayınca, herkesin çaktırmadan burulduğu adam bonomo, yazlık tatilleri onun araya sıkıştıracağı 4-5 güne denk getirilen adam. plastik bardaktaki votka bonomo. birayı çakmakla açan adam, 2 şişe şarabı kapıp gelen adam. o son bardağı içmeyecektik dediğin bardağı dolduran adam can bonomo.
suna dumankaya cilt lekeleri
kuşak farkı zannediyordum, bizim lise zamanlarımızda duman, kurban, athena çıktı, şimdilerde çıkanları ben anlamıyorum zannediyordum. meğer çıkmıyormuş o ağalardan artık, ta ki bonomo'ya kadar.
suna dumankaya cilt lekeleri
tüm bu eurovision geyiklerinin dışında tarz olarak ilk çıktığı günden bu yana hiç beğenmiyorum kendisini. tamam farklı bişeyler yapıyor/deniyor fakat bana pek hoş bir tarzmış gibi gelmiyor. hani rock desen değil, pop desen hiç değil, pop - rock arasına sıkışmış bir tarz desen hiç hiç değil. fazla ağdalı, fazla yapmacık. ha gerçi kendisi bu yapmacıklığı doğal hareketleri ve sempatik kişiliği ile kapatmaya çalışıyor fakat yine de rahatsız olmuyorum desem yalan olur.
suna dumankaya cilt lekeleri
fakat her ne kadar beğenmesem de böyle deneysel işlere imza atan insanları sonuna kadar destekliyorum ve son derece gerekli buluyorum. fakat dürüst olabilmek adına da beğenmediğmi söylemek zorundayım be yazık ki.
adidas eşofman takımları
bu ara yoğun bir mesaj verme görevi üstlenmiş dizi. sanırım senaristler, ilk bölümlere gelen eleştirileri böyle unutturmaya veya bertaraf etmeye çalışıyorlar. behzat'ı güzel yapan şey, "her temasın iz bırakması"ydı. yani aslında her cinayet hikayesinde, behzat amirime veya cinayet şubenin diğer elemanlarına uzanan bir hikaye, onları da kesen bir şeyler bulunmasıydı. şimdi şubenin elemanları toplumsallıklara temas ediyorlar ve bu yolla mesajlar daha doğrudan (eylem çekimleri, konuşmalar bildiriler üzerinden) verilmeye çalışılıyor. adidas eşofman takımları bu da beni biraz irite ediyor. oysa ki, ben bu gerçekliklerle şubenin elemanları temas ettiğinde, daha dolayımlı anlatımları seviyorum. örneklemek gerekirse, yılmaz güney'in "yol", "sürü" tarzından çıkılmış daha "arkadaş" gibi duruyor. hani behzat'a şöyle solcu bir arkadaş bulsalar, o da "karadır bahtım kara" çalan meyhanede rakısını içerken amirimle "bak behzat, bu düzen iki sınıftan oluşur" diye yardırsa aynı kekremsi tadı alırım.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmasuna dumankaya saç bakımı
adını duyardım ama hiç dinleme zahmetine girmezdim bu arkadaşı. eurovisiona gidiyor denilince açtım kliplerini falan izledim. bildiğin kaliteli müzik yapıyormuş, çok da güzel klipler çekmiş (özellikle meczupu baya başarılı buldum). ayrıca tarzı hareketleri gülüşü mimikleri vs. çok farklı, şeytan tüyü var heralde sevdiriyor kendini. sanki böyle oturup konuşsan çok kral muhabbet edermiş gibi bir intiba uyandırdı bende.
demem o ki eurovisionda ne sonuç alırsa alsın eminim benim gibi birçok insan bu yarışma sayesinde can bonomo' nun adını duydu, müziğini dinledi. dini, ırkı nedir ne değildir tartışmasına hiç girmiyorum zira böyle çirkin bir konunun açılmış olması bile utançtır bu ülke adına. umarım yaptığı güzel işlerin kıymeti bilinir, birinci olmasına gerek yok zaten eurovisionda birinci olmanın ilk şartının iyi şarkı yapmış olmak olmadığını hepimiz biliyoruz. izlerken mutlu etsin, "bakın lan biz de böyle güzel şeyler yapabiliyoruz" dedirtsin yeter. 44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmasuna dumankaya saç bakımı
ma türk'üm ve müslümanım. şimdik aştık mı müziğin ''dil, din, ırk'' meselesini ?
gelelim siyasete. system of a down'un türkiye ve türkler hakkında yaptığı siyaseti sevmem. keşke siyasi işlere hiç bulaşmamış olsalardı. infected mushroom'un siyasete bulaştığını görmedim. veyahut diğer israillilerin. din'lerle alakalı bir olaylarına da rastlamadım.suna dumankaya saç bakımı
eurovision tamamen siyasi bir müzik turnuvası. bunu bir kez daha dile getiriyorum. eurovision'da türkiye'yi bir yahudinin/israillinin temsil edecek olması demek, tamamen dünyaya ''türkiye artık siyonistlerin elindedir'' mesajını vermek içindir. çok güzel bir şekilde sosyal medya ve real medya da kullanıldı bu konuda.44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
hazır mutfak modelleri
eurovision şarkı yarışması gençliğimizin-çocukluğumuzun en heyecanlı yarışmalarından biri idi… gecenin keyfini çıkartmak için gerekli mühimmat alınır, siyah beyaz televizyonun karşısına geçilir, ailecek bülent özveren sunuculuğunda, heyecanlı dakikaların başlaması beklenirdi. ülkeleri temsil eden sanatçılar çıktıkça kendi sıralamamızı yapardık. eserler seslendirildikten sonra da, ülkelerin değerlendirilmelerinin alınması için yapılan bağlantı sırasında bazı zorluklar yaşanırdı.
| hazır mutfak modelleri |
yıllar zarfında televizyon renklendi, eurovision’da türkiye’yi temsil edecek olanı seçecek ön yarışma kaldırıldı, ülkelerin katılımı o denli arttı ki, yarışmanın formatı değiştirildi, ancak heyecan değişmedi.
| hazır mutfak modelleri |
trt’nin bu yıl azerbaycan’da yapılacak eurovision şarkı yarışması’nda can bonomo’nun türkiye’yi temsil etmesi kararının basına yansımasının hemen ardından, spekülasyonlar başladı. bir kısım, konuya sıcak yaklaşırken, bir kısım halk da “başka kimse mi yoktu, iş yahudi’ye mi kaldı” diyor…
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
hazır mutfak modelleri
afedersin de siz kimsiniz amk. yıllarca bütün mahalle toplanıp izlediğin yarışmada sadece bir kere birinci olabilmişsin. türklerin yoğun olduğu ülkeler dışında doğru düzgün oy bile alamıyorsun. şu güne kadar bir adele, bir rammstein çıkartabilmiş misin ki onlarla şu adamı kıyaslıyorsun. megastar dediğin adamı bile edirne'den sonra tanıyan yok. asıl ben sizle dolu bir türkiye istemiyorum amk. futbol maçı olur biz bunu haketmedik, siyasi hadise olur bizim dedelerimiz dünyayı sikti, yeter be harbiden. her şeyiniz mükemmel de bir can bonomo kaldı. yemin ediyorum eurovision'a kadar her gece omeglede chatrulette sabahlayıp yabancı elemanlardan oy dileneceğim, belki o zaman bir saniye olsun susarsınız.
hazır mutfak modelleri
karaca yemek takımları
taa ilk çıktığında nasılsa kendisinden haberdar olduğum ama yaklaşık 3 ay kadar önce tv'de zap yaparken meczup klibini görüp, parçayı dinledikten sonra albümünü almak istediğim, ancak bazı o çok meşhur cd satan dükkanlarda adının bile duyulmamış olduğunu duyunca üzüldüğüm ama neden sonra bir şekilde albümünü alıp yeni yeni dinlemeye başladığım şu günlerde, eurovizyon geyiği ile gündeme gelmiş olan genç şarkıcı.
şarkılarının diğerlerinden farkı türk enstrümanlarını parçalarında sıklıkla kullanıyor olması. ha tabiii bir de nakarat kısımları gerçekten çok başarılı dinleyenin diline takılıyor ve aynı parçayı defalarca dinletiyor. (bkz: hep bi derdi olur) böyle dile dolanır bir parça ile yola çıkarsa, başarılı olmaması için bence hiç bir neden olmayacaktır ve adını bile duymadıklarını söyleyen, ama "müzik eleştirmeniyim" diye ortalıkta dolaşan şahsiyetlere de ağızlarının payını verecektir. yolu açık olsun.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmakaraca yemek takımları
bu adam üzerinden başta görsel ve yazılı medaya olmak üzerine birçok mecrada nefret suçunun dibine vuruluyor. bir insanın dini inancını, etnik kimliğini vs. açıklamaya zorlamak anayasal suçtur. fakat bizde hergün o suç işlendiği için artık kimse yadırgamaz oldu ve bu genç arkadaş (yaşı benden küçükmüş çok şaşırdım) "yahudilik bir dindir, ben türküm" gibi ne idüğü belirsiz açıklamalar yapmak zorunda kalıyor
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmabanyo takımları
kendisini eleştiren sözde müslümanların, sesini geri plana atarak sağını solunu açmak suretiyle prim yapmaya hevesli, her fırsatta türkiye cumhuriyeti mensubu olmaya bayılmadığını ifade eden şarkıcımıza olan tepkileri neredeydi diye sormak istiyorum. günah kardeşim, baldırını hatta götünü elaleme göstermek günah.
bu din konusu insanları neden bu kadar ilgilendiriyor anlamış değilim, herkes tepeden tırnağa tam müslüman da başkasını eleştirme hakkı buluyor kendinde. bu kadar insan sevgili can bonomo'nun dinini, ırkını sorguluyorsa bunda kokuşmuş medyanın payı çok büyüktür. yalnız kimsenin dinini ve ırkını seçme şansının olmadığını hatırladığı yok. çoğunluğa da güvenerek vurun abalı'ya muhabbetini gerinerek yapabilenleri bir ben mi komik buluyorum. müslümanlık inancınıza göre "dinde zorlama yoktur" bu baş kuraldır, hatırlatayım dedim. isterse deist, isterse ateist olur sanane be insan evladı, sen kimsin de sorgularsın? bu millet sığ hatta sığır olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. nasıl bir ayıptır insana dinini, ırkını yargılayarak yanaşmak. bunu soranların utanması gerekirken sorulana açıklatmak nasıl bir ezikliktir düşündürüyor. genelkurmay başkanının hapsi boyladığı şu zamanda skindirik eurovision'u tartışıyoruz o ayrı mevzu.banyo takımları
kendisi yerine atiye daha uygun bir adaydi. hatta ziynet sali bile dusunulebilirdi ama trt yine konuya yabanci oldugunu, tuhaf kriterlerle secimler yaptigini gostermis oldu bizlere.
ben orovizyon'u seviyor, izlemekten keyif aliyor, puanlama sirasinda bildigin cok heyecanlaniyorum. avrupa'da bu yarismayi deliler gibi takip eden ve hatta her sene duzenlenen sehre turlar duzenleyen lgbt gruplari biliyorum. bu insanlar icin inanilmaz onemli klise, geyik ama onemli- bir yarismada cok da sans vermiyorum. bu yuzden keske atiye giutseydi diyor, seneye turkiye'yi orovizyon'da temsil edecek kisiyi trt degil lgbt orgutleri secsin diyorum. en azindan eglenceli bir temsil icin daha cok sansimiz olabilir.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Yemek Masası Modelleri
trt kırk yılın başında iyi bir şey yapıp, eurovision'a gönderdiği müzisyen. şimdilerde herkes, can bonomo'yu doğal olarak da onun eurovision'da yapacağını merak ediyor. radyolar sürekli can bonomo çalıyor, kopyası biten "meczup" albümü tekrar basılıyor. herkesin bildiği bir kişi katılsa her halde "işte bildiğimiz adam" diyip geçilecekti. ama şimdi herkes can bonomo'nun ne yapacağına bakıyor. bir anda eurovision'a olan ilgi müthiş arttı. tabi durum can bonomo için süper bir tanıtım çalışması oldu.
Yemek Masası Modelleri
Mutfak masaları mutfaklar için tasarlanmış sandalye yerine kullanılabilecek köşe takımları da aynı görevi görmektedir. Uzun yıllar kaygısız tasasız kullanmak istiyorsanız Kaliteli ve güvenilir markaları tercih etmelisiniz. Mutfak yemek masa sandalyelerin ayrıca cam masaları, deri koltuk biçiminde olan sandalyeleri olduğu gibi mobilya ahşap masa sandalye olanları da mevcuttur. Daha gösterişli ve dekoratif bir mutfaklar için yemek masası sandalyesi düşünürseniz biraz daha özenle araştırma yapmalısınız. Değerli bayanlar evini ve mutfak yemek masa sandalyelerini yenileyip yenilik isteyen ev hanımları sizlerinde beğeneceğini düşündüğümüz ve özenle seçtiğimiz Mutfak Masa Sandalye Takımı Modellerini incelemeden mutfağınızı yenilemeyiniz deriz.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaKahkül Modelleri
Her ne kadar 60’lara ait bir detay olsa da kahkül modeli, kadınlarda modern ve sportif görünüyor. Saç modellerimizin iyi görünmesinin yanında kullanışlı olmasının önemi de yadsınamaz. Bu yüzden kahkül kestirdiğinizde doğal bir görüntü yakalıyorsunuz ve yandan perçem bıraktığınızda ise tek bir tokayla onu diğerlerinin yanına sıkıştırabiliyorsunuz.
Düz saç modelleri ve küt saç modellerinin ayrılmaz parçası,kahkül modeli ve perçem, kadınlara hem çocuksu duruşu hem de seksi görünümü bir paket olarak sunuyor. Paketin içeriğine bakarak tercihinizi hangisinden yapacağınız ise size kalmış!
Siz de bu sezon saçlarınızı öne düşürün ve hem gizemli hem de modern görünmenin keyfini çıkarın.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
28 Ocak 2012 Cumartesi
Mutfaklar kelebek gibidir
siyasi üslupları geçmişteki kendilerine benzer partilerden oldukça farklı ve amerikanların expressive* olarak nitelendirdikleri cinsten olan parti. ve beni gerçekten korkutuyorlar. mantığı bir kere bile olsa gözardı ederseniz, ikinci kez bunu yaparken tereddüt etmezsiniz. çünkü "ben yaptım oldu" olur. bu partinin milletvekilleri olağanüstü bir varlığa mantıklarını yoksayarak inanıyorlar* ve yaptıkları her eylemi, içlerinde bir yerde bu dogmaya uyarlıyorlar. böylece yaptıkları şeyler ne kadar insanların mutluluğuna, doğasına, huzuruna engel olsa da, kendilerini o olağanüstü varlık için yaptıklarına inandırabiliyorlar çünkü mantık duvarını bir kere aşmış oluyorlar zaten. beni dağınık topuz modelleri gerçekten korkutuyorlar çünkü inançlarına göre hareket ediyorlar. inançlarında herkesi kendi inançlarına çekmek uygun görüldüğü için bunu kendilerinde hak görüyorlar ve belkide* bunu yasalaştırmak istiyorlar. düşünün ki bir arkadaşınız bir gün bir inanca kapıldı ve ne biliyim pamuk ve pamuktan yapılan hiçbirşeyi kullanmıyorum dedi. ve yıllar sonra bir şekilde hükumete seçildi ve ülkede pamuk üretimini önce azalttı, pamuk hakkında halkı eksik bilgilendirdi ve pamuk kullanımını bütün ülkeden sildi attı. tamam saçma bir örnek oldu ama, götümüze girebilir endişesiyle anca bu kadar söyleyebilirim bu parti hakkında. türkiyenin başına gelmiş en tehlikelikeli oluşumlardan biridir adalet ve kalkınma partisi. ilginizi çeker belki birileri zamanında şöyle yataş yatak fiyatları bir şey demişti: "hayatta en hakiki murşit ilimdir fendir, ilim ve fenden başka yol gösterici aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir." mutlak bir iktidar icin onundeki engelleri tek tek yok eden hareket. bunun icin ilkeli degil pragmatik davranmayi tercih ediyorlar. ilk yillar ertugrul ozkok, fatih altayli gibi adamlari dahi kucaklamislardi. gazetelere televizyonlara el koyup aydin dogan'a veriyorlardi. ama guclendikce cekirdek kadroya donuyorlar. simdi de aydin dogan'in elindekileri alip kendi kadrolarina gecirmek istiyorlar. eskiden isbirligi halinde olduklari muhafazakar olup cemaatci olmayan polis seflerini simdi temizliyorlar. turkiye'nin bu yonuyle saftini bayagi da bir kaydirdilar. yine bu ilkelilik degil de pragmatizm politikasi darbe planlari icin de uygulaniyor. belli ki planlarin neredeyse tamami 2001-2003 arasi olmus ve o donemde olanlardan herkes de haberdarmis. kelebek mutfak defalarca o donemde bildiklerini de soylediler. ama o donemde ilkeli davranip savciliga suc duyurusunda bulunmaktansa, burokraside, poliste, yargida beklenen kivam yakalanmadan harekete gecilmemis. gecildikten sonra da isi bir cadi avina cevirmisler. darbecilik diye bir cuval acip kendilerine ters is yapan herkesi isin icine doldurmuslar. sonunda laik burokrasinin direnisini de neredeyse tamamen kirdilar. toplum icinde de laiklikten yana olan kesim, neredeyse tum okul mudurlerinin tarikatci olmasini, ihalelelerin yandaslara verilmesini, imar planlarinin yandas isadamlarinin keyfine gore degistirilmesini, rektorlerin de hukumetin arzusuna gore islami ideolojiden secilmesini kaniksadilar. yani yataş oturma grupları bir noktaya kadar yenilgiyi kabul ettiler diyebiliriz. onlarin modu artik "tamam ne yapacaklarsa yapsinlar, sonra bir ara iktidarda yipranir duserler diye bekleyelim sessizce" boyutuna geldi denebilir. artik yurutmenin gucu kuvvet komutanlarini istediginde gozaltina aldirip, istediginde saldiracak boyutta. doğtaş oturma grupları genelkurmay'in sessiz kalmasini yeterli de gormuyorlar. hayir bu trene siz de bineceksiniz, dinileseceksiniz, acilacaksiniz, denetimimize gireceksiniz diyorlar. peki bu isin sonu ne olur? onu akp'nin ya da fethullahcilarin kendilerinin bile tahmin edebilecegini sanmiyorum. cunku is hayati ve devleti dine gore duzenlemeye geldiginde bugun fethullah gulen'in oturma grubu modelleri batiyla barisik islami egemen olur. sonra iclerinden bir grup cikar, bunu yeterli gormez. der ki "basortusunu uyguluyoruz da miras kanununu niye uygulamiyoruz?", ya da zina kanununu niye uygulamiyoruz. su anda kuran'da olup, hadislerde olup uygulanmayan kurallar var. bir kismi bunlarin bireysel ozgurluk temelinde gundeme geliyor. ama yapanlar esas niyetlerini cok da gizlemiyorlar. daha islami bir turkiye istiyorlar, ama onun sinirini bir yerden sonra onlar da cizemez, din cizer. parti gömlek modelleri icinde bir grup ciksa kardesim "kuran'da, hadiste sunlar sunlar var, bunlari niye savunmuyoruz?" dese ne diyebilirler ki? aslinda kendileri de bence ne kadar islami bir duzen istediklerinden emin degil. akp belli yonleriyle gayet islami bir yonetime dogru goturuyor. ote yandan iktidar olmanin keyfini de catiyorlar. mesela eskiden kiz cocuklarin sortlarla taytlarla spor yapmalarina da karsilardi. simdi genclik spor genel mudurlugu'ne bir fethullahci getiriyorlar. hala ozunde karsilar ama tarikatci gsgm muduru kiz sporcularimizin onune dusup stadda tur atiyor. kahkül modelleri bir yandan basortusu olsun o olsun bunlari savunuyorlar. ama o sporcu kizlar basarili oldugunda kendi islamci gazetelerinde sevinc cigliklari atiyorlar. basarisizlik oldu mu uzuluyorlar, ya da kulp buluyorlar, daha iyi derece istiyorlar. peki cogunluk onlarin istedigi hayati yasarsa o olimpiyatlarda sortlarla kimler yarisacak? orasi belli degil. dusunun eskiden kadin eli sikmayan tayyip erdogan sonrasinda sureyya ayhan'i izlemeye avrupa atletizm sampiyonasi'na gitti. ne oldu dine bir update mi geldi. bir insanin politikasi degisir de kisisel ahlaki degerleri nasil degisir, bir acaip is. eskiden mesela bahis oyunlarina cok karsilardi. milli piyango'yu kaldiracaklarini soyluyorlardi. sonra iktidara geldiler. kurumun basina bir dinci koyunca dertleri bitiyor. bilakis iddaa cikti, o cikti, bu cikti, milli piyango buyudu bu donemde. kadrolasiyorlar, birbirlerini kolluyorlar, kendilerini rakip gorduklerini bertaraf etmek icin son derece acimasiz, polisiye ve hoyratca yonteme basvuruyorlar. ama butun bunlari niye yaptiklarini unutmus gorunuyorlar. tamam anladik daha islami turkiye, islami ordu, islami asker istiyorsunuz. peki bu kadar mi? kafalarindaki ideal durum nedir gercekten? bellona yatak odası takımları ahlaki tarafi hic olmayan bir patron- cemaat sermayesi hareketine donmus durumda. nereye gidiyorlar belli degil, sadece buyuyorlar, yerlesiyorlar o buyuk gunu bekliyorlar herhalde. ayrica bir cok konuda soyledikleri kadar cesur olmadiklari da ortaya cikti. mesela kurt acilimi dediler, bir cogu kararnamelerle uygulanabilecek seyleri yapmaya cesaret edemediler, vazgectiler. ermeni acilimi dediler. hukumetteler, yapilmasi onunde hicbir engel yok acilimin. ama yapmadilar. alevi acilimi dediler, okkes sendiller ve temel karamollaoglu acilimi yaptilar. yillardir "engelleniyoruz, engellenmesek neler yapariz" havasindan engellenmediklerinde de aslinda o degisimden kendilerinin alfemo oturma grupları de korktugu ortaya cikiyor. iktidar tatli, kadrolasmak iyi, arazileri talan etmek priceless, islami sos da pek lezzetli. ama icerik yok. daha ziyade masonik bir adam kayirma orgutune donmus durumdalar. isin sonunu da kestirmek zor.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma27 Ocak 2012 Cuma
Hominde ne demek ?
en kısa zamanda, bu iş daha fazla boku çıkartılmadan savunma hakkının verilmesi gereken ve bu leş gibi kokan ortamda artık hukukun işlediği konusunda taraftarına ve karşı olanlara güvence verilmesi gereken takımdır. artık hem fenerbahce tarafı hem de karşı olanları sabırlarının sonundalar. her geçen gün daha da anlamsız, daha da boş konuşmalar dönüyor ve bu durum ciddi şekilde tüm futbol dünyasını yerler bir ediyor. Genç Odası Dekorasyonu öyle ki artık spor servisi programını bile izleyemez oldum, içimi daraltıyorlar. sonuç ne olursa olsun ister düşsün ister kalsın, bu durum fenerbahçe spor klübü'nün genel duruşundan ve büyük olmasından bir şey değiştirmez. sadece takım içindeki pisliklerin sarı laciverti heba ettiklerini gösterir. ben hasta bir gs taraftarı olarak bu durumun netlik kazanmamasından ciddi darallar Mama Sandalyeleri yaşıyorum. düşsün ya da düşmesin yeter ki hukuksal boşluk kalmadan yargı süreci netleşsin. düşmanlarının, küme düşmesinin fenerbahçe taraftarlarının çok sikinde olduğunu sandığı büyük spor kulübü. sanıyorlar ki, küme düşmemek için her türlü çirkefliği yapıyoruz, başkana, Balkon Dekorasyonu yöneticilere sırf küme düşmemek için sahip çıkıyoruz. insan herşeye alışır cicişler, aylardır zaten düştük düşücez, şu anda bank asyada bi takımı izliyor gibiyim zaten heyecan falan kalmadı. suç işlendiyse cezası çekilir, bi sene sonra yine kalındığı yerden devam edilir. daha dün sol bek'te ümit özat'ın oynamasını tartışıyorduk, bide bakmışız adam takımdan gideli 4 sene olmuş. zaman Duvar Saati çabuk geçiyor, bir sene hiçbir şey değil. düşmanlarının anlayamadığı, bir türlü tarafsız bakamadığı olay şu ki, 5 aydır bu insanlara, eşgal fotoğraflarını yayınlamak dahil olmak üzere her türlü şerefsizlik yapıldı. aynı şekilde operasyonla ve gidişatı ile ilgili her türlü yalan yanlış şey çizildi. gizliliğin esas olduğu bir soruşturmada ne kadar yalan yanlış bilgi varsa sızdırıldı, uefa delegesine Dekoratif Raf köstebeklikler yapıldı, polis tutanakları notepad belgesi olarak dedemin bilgisayarında dahi yerini aldı ve hatırlayamadığım birçok ahlaksızlığa maruz bırakıldı bu kulüp. işte böyle bir ortamda, bu yaşananların komplo olduğunu hala anlayamayanlar, fenerbahçe taraftarına soruyor, bu adamları neden destekliyorsunuz. sebeplerini açıklayalım; 1- devam eden bir yargı süreci var, daha savunma dahi alınmadan bu kulübe emeği geçen insanlara en azından bu kadar saygıyı gösterebilmek için.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaBatuhan ne zaman evlencek ?
altı üstü bir futbol takımıdır. bu kadar nefret kusulmasını anlayamıyorum. ya insanların üzerine düşünecekleri Kelebek Mutfak Modelleri fazla iyi konu yok ya da gerçekten boş adam çok. şiddetle savunanlar da kendilerini boşa parçalıyorlar. aynı boşluk onlar için de söz konusudur. maç, skor, oyuncu, transfer, başkan, yönetim, teknik direktör, futbol filan olsa nolur olmasa nolur allasen? Ev Dekorasyon Örnekleri insanların; bir kaç zengin adamın hatırı sayılır fantazi oyunu olan futboldan kendilerine bu denli büyük paylar çıkarmaları zannımca anlamsızdır. bu oyunun bu kadar pahalı oluşu ekstra manidardır! ne yani, fenerin düşürülüşü akabinde insanların onları aşağılamaları mı dert? sanki ülkecek s.ki tutmuşuzcasına saçma sapan çırpınışlar! bu mu yani? bana ne lan! fenerbahçelisi, galatasaraylısı, vesairesi, takımları amatör kümeye düşse desteklemeyecekler mi? başkaları İstikbal Köşe Takımları dalga geçse nolur geçmese nolur? ben eğlenmeme bakarım. tuttuğum takım amatör kümeye düşse de, o haftasonu için maç varsa bunu bir etkinlik olarak görürüm, giderim Mutfak Dekorasyonu veyahut gitmem. eğlenmiyosam, canımı sıkıyorsa da koyarım götüne. itibarın iki paralık olacağı durumlar sert şekilde gözlere batırılmakta. eğer bir kimsenin tuttuğu takımdan ötürü itibarı iki paralık oluyorsa, afedersiniz o kişinin itibarına sokayım. Duvar Stickerları bırakın da zengin adamlar düşünsün şahsi itibarlarını, popolarını nasıl kurtaracaklarını ve paralarını. adeta saçma sapan bir kürt - türk, alevi - sünni, zenci - beyaz muhabbeti gibi lan. inanılmaz sıkıcı belirtmekte fayda var.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaUntitled
bir galatasaraylı olarak kendisine haksızlık yapıldığını düşündüğüm takımdır. hoş federasyon uyguladığı sikko kriz yönetimi hemen herkese haksızlık yapmıştır o ayrı. senin sezon başında iki tane seçeneğin vardı: ya feneri Bahçe Dekorasyonu düşürecektin, bunun karşısında aldığın risk dava sonucunda iddiaların asılsız çıkması durumunda fenerbahçe'nin senin ananı belleyeceği gerçeğiydi, ya da hiç bir yaptırım uygulamayacaktın ve davanın sonucunu bekleyecektin. bu şekilde de şikenin kanıtlanması durumunda hakkını yediğin diğer türk takımları ve zor durumda bıraktığın Ofis Dekorasyonu uefa ile uğraşacaktın. ama sen ne yaptın feneri düşürmedim ama avrupaya da göndermedin. bu durumda eğer iddialar doğru ise feneri düşürmediğin ve ligin ağzına sıçtığın için türk futboluna hesap vermek durumundasın. ancak iddialar yanlış ise de avrupa hakkını gaspettiğin ve bir sezonunu heba ettiğin fenerbahçe camiasına hesap vermek zorundasın. her iki durumda da hesap vermen gereken çok büyük Bahçe Masası bir kitle var. ayrıca tut ki iddialar doğru. fenerbahçe şike yaptı ve düşürülmesi gerekiyor. bu durumda dahi fenerbahçe'nin bir mağduriyeti söz konusu, zira bu sene düşürmediğin için fenerbahçe'nin ekstradan bir yılını daha çalmış oluyorsun. şimdi bunu böyle söylüyorum ama feneri sevdiğimden mi? Klozet Kapakları elbette hayır... fenerbahçe'den gerçekten nefret eden bir insanım. camia olarak çok itici geliyorlar. ama fenerbahçe kaybedecekse bu şekilde olmamalı. geçen hafta fenerbahçe'yi ezerek yendik. peki bir galatasaraylı olarak mest oldum mu? hayır... çünkü fenerbahçe'nin hali kalmamış. iyi adamları gitmiş, kalan oyuncuların kafaları karışık, fizik ve moral kondisyonları sıfır. sen şimdi tat alabilir misin şöyle bir derbiden? hayatımda bu maç dışında galatasaray'ın kazanacağına, hatta farklı kazanacağına emin olduğum , 2000'de ali sami yen'de yenildiğimiz maç dışında, başka bir derbi hatırlamıyorum. ağzı tadıyla bir derbiye bile sevinemiyorum. Köşe Takımları umarım bu sevmediğim kulüp en kısa sürede kendini toparlar. bir derbi keyfimiz var şu sıçmık ligde, onu da kaybetmek istemiyorum... götüyle okuyanlara edit: bak gerizekalı yukarıdaki entry'de fenerbahçe'nin temiz veya kirli olduğu ile ilgili hiç bir kişisel görüşümden bahsetmedim. ben sadece fenerbahçe'nin ve türk futbolunun dava sonucu ne olursa olsun mağdur edildiğinden bahsettim. ayrıca "feneri şike yaptığı için sevmiyorum" gibi bir laf da yok. onu nasıl oraya bağladığın da muallak. neyse ya böyle mallar da var buralarda. yapacak bir şey yok...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmakafana takma kardeşim
tüm ülkenin birleşip mücadele verdiği bir savaşı bile iğrenç holiganizmlerine alet edenlerin kulübü olmaya devam etmektedir. atatürk fenerbahçeli, kurtuluş savaşını fenerbahçeliler verdi, en büyük fenerbahçe geri kalanlar hep fransız özentisi vs.. bir tek siz savaştınız koca ülkede di mi? Dekoratif Ayna o yüzden galatasaray lisesinde şehitlik vardır, galatasaraylı şehitlerin isimleri yazılıdır. merak ediyorum madem çok milliyetçi adamlardı kalkıp spor yapabilecek çevikliğe sahipken savaşmayı tercih etmemiş bu çok gizli silah kaçakçıları? " 1920 yılında kadıköy-kuşdili salonunda düzenlenen ve yabancılarla azınlıkların da katıldığı şampiyonada sıkletinde şampiyon oldu. uluğ şampiyonluklarını 1920'de beşiktaşlı boksör suphi'yi, Ev Dekorasyonları 1921'de de yine beşiktaşlı boksör hikmet'i nakavtla yenerek sürdürdü. ancak "yavuz" ismet asıl göğüs kabartan başarılarını 1918-1923 arasında işgal altında kalan istanbul'da işgaliclerin ve rumların boksörlerini beyoğlu'nda skatling, varieté ve tepebaşı salonları ile halep çarşısı’ndaki Ev Dizayn winter palas’ta tertiplenen müsabakalarda tek tek yenerek kazandı." bahsi geçen tarihler 1918 ile 1923 arası türkiye kadın,erken,çocuk,yaşlı komple bir savaştayken birileri boks peşinde, işgal ordularıyla maç yapmakta ne ilginç! sen kalkıp bu milli davayı bile kendi Mutfak Dekorasyonu fanatizmine alet edersen ve diğerlerini fransız bilmemnesi olmakla suçlarsan birisi de kalkıp sana bu soruyu sorar. ne işin vardı 1920 de boks maçında? 1921 de şampiyonluk kutlarken inönü savaşları yapılıyordu demezler mi adama? sakın girmeyin bu topa kalbinizi kırarlar! galatasaray lisesi mezun vermiyorken çanakkale de, tüm ülke ayrımsız cepheye koşmuşken, istiklal savaşında siz hala ayrımcılık peşindesiniz ya allahınızdan bulun! edit: ulan çanakkale savaşı ile istiklal Genç Odası Dekorasyonu savaşının aynı olmadığını ben de biliyorum. mal mısınız? açın 2 satır bok attığınız kulübün tarihi okuyun bari. çanakkale savaşında mezun verilememesi olayından bahsediyorum. istiklal savaşı ile o elbette ayrı!
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaAdamdan kan alırlar kolay mı öyle
zamanında bu takımın başkanları, ali şen ve aziz yıldırım yayın ihalelerinde horozlanıp tüm takımların alacağı gelirleri yukarıya çekmeseydi, evet şimdi yıldız diye takımlarınızda görüp gururlandığınız çoğu futbolcuyu izleyemezdiniz. fenerbahçe, zamanında ilk kendine özgü modern ve atmosferi yüksek stadını inşaa etmeseydi, sizler de şu an Duvar Dekorasyonu hala iğrenç bakımsız, taraftarlarına saygısı olmayan stadlarda mal mal oturuyordunuz. unutmayın çok kez bu takım rest çekmiştir. daha yüksek gelirler için sürekli havuzdan çıkmakla tehdit etmiştir. kendi kanalını kurup kendi dekoderini satmakla. ve sürekli takımların hakkının daha fazla olduğunu savunmuştur. sonuç? giderek yükselen yayın ihaleleri ve giderek yükselen kulüp gelirleri. peki ligin kalitesi arttı mı? ne oldu avrupa şampiyonlukları mı geldi? galatasaray uefa kupasını alınca mı arttı gelirler? yani ligin kalitesinin artmasıyla bu gelirlerin artması eşit orantıda Abajur Modelleri diyebilir miyiz? hayır! tamamen bu takımın lokomotif olmasıyla, Banyo Dekorasyon inat edip daha çok gelir istemesiyle olmuştur. şu an digitürk gelirini çıkartın tüm takımlardan bütün takımlar iflas eder. hiç birisi ayakta kalamaz. tahminen her kulübün ortalama İstikbal Mutfak Modelleri, gelirinin %80-90 lık kısmı yayın haklarından geliyor. hala boru boru konuşmayın. içerdeki adam bir haltlar yemiş olabilir. yanlışlar yapmış olabilir. suçlu da olabilir. ama yine de bir teşekkür borçlusunuz. o adamın kişiliğne olmasa bile bu takıma olan Filli Boya aşkına borçlusunuz en azından o teşekkürü. bunu unutmayın. adam sürekli, inatla, hırsla daha fazla daha fazla demiştir yayıncı kuruluşa ve federasyona. bu takıma olan aşkından yaptı tüm bunları.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaDar Ağacında olsak bile
futbol takimi 11. haftadan sonra 12. haftayi da lider kapatmayi garantilemis spor kulubu. ayrica ligde Banyo Aksesuarları aldigi galibiyet sayisi (7) kendisinden sonra en fazla galibiyet alanlardan (5 takim, 5 galibiyet) iki fazla olan futbol takimina sahip spor kulubu. hatta gercekci olunursa 13. hafta ankaragucu ile oynayacagini goz onunde bulundurarak (ayni zamanda 12. haftadaki trabzon-besiktas macini da dusunerek) 13. haftayi da, ve hatta 14. Orta Sehpa Modelleri hafta galatasaray ile oynayacagini goz onunde bulundurarak 14. haftayi da lider kapatmayi garantiledi denilebilir ama matematiksel olarak kesinlesmedigi icin demiyorum. bugün itibariyle cas'da görülen davada ortaya çıkan gelişmelerle haklılığının yakında ortaya çıkacağı Hazır Mutfak gözükmüştür. aziz yıldırım'ın da içerden çıkması yakın... süreçte yaşananların, kurgulanan oyunların hepsi geri tepecek ve bu iğrenç senaryo kurgulayıcılarının, Salon dekorasyonu aylardır medyada tetikçilik yapanların ve fenerbahçe'yi bu zor zamanlarında arkasından vurmaya kalkanların yüzünde bir tokat gibi patlayacak. ta bu olay ilk patlak verdiğinde yazmıştım, türkiye'de futbolun ve hatta sporun en güçlü adamı olarak hapse giren aziz yıldırım suçsuzluğu ispat edilip çıktığında "tek" güçlü adam olarak çıkacak diye... ayrıca bildiğim kadarıyla bu 45 milyon dolarlık dava sadece bir giriş niteliğinde. fenerbahçe davayı kazandığında, Bahçe Duvarı Modelleri davalar ardı ardına gelmeye devam edecek. yaşadığı onca kayba rağmen hala türkiye'de tüm branşlarda sporu domine edebiliyorken bir de tüm bu olacaklardan sonra neler olur orasını da siz düşünün...
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmaUntitled
sezon başından beri aleyhine en çok "hata" yapılan takım, ama buna rağmen süper lig'in lideri. helal olsun takıma gerçekten. türkiye futbol federasyonu'nun şahane fikstür anlayışını da es geçmemek lazım tabi. sezon başlarında 11 günde 4 maç (son 2 maç arasında sadece 2 gün vardı) yaptırılan fenerbahçe, şimdi de 9. haftanın kapanış maçından 3 gün ara sonrasında 10. haftanın açılış maçını oynuyor. hadi trabzon'un, beşiktaş'ın avrupa maçları var.. galatasaray'a bakıyorsun, iki maçı arasında 6 gün var, bursaspor'un ve büyükşehir belediye'nin 7 gün. hakemler hata yapar falan diye düşünüp artniyet Gözaltı Morlukları aramayalım diyorduk başta ama bu komik fikstürler.. üstüne de her Kekiğin Faydaları hafta sahada kıyılan bir fenerbahçe.. tüm planlar ortaya çıkıyor, yazıklar olsun. kadın ve çocuklara karşı oynanan maçta buz gibi golün verilmeyişi, geçen hafta alex'in haksız yere atılıp 85 dakika 10 kişi oynamamız, bu hafta bu sefer net ofsayt olan pozisyonda golü yememiz, sezon başından beri verilmeyen sayısız penaltı. eğer tesadüf olsaydı tüm bunlar, olasılığı nedir bunların hepsinin yaşanmasının merak ediyorum. yahu şu şike soruşturması konusunda konuşmayı hiç sevmiyorum, ama fenerbahçe taraftarının bu aşamada tek yapması gereken şey beklemektir. rica ediyorum iki seneden beri her oynadığımız maçtan sonra "bağlanmış bu maç, kesin ip var Buğdayın Faydaları amına koyayım bak." diyerek çemkiren rakip takım taraftarlarını da, "büyük başkan!!11!! şike falan yapmadı, yaptıysa da bizim için yaptı." diyen fenerbahçelileri de iplemeyin. iki grubun da tek yaptığı şey varsayımlar üzerinden konuşmak çünkü, daha hiç kimse bir şey bilmiyor konu hakkında. sadece bekleyin, bakın fenerbahçe'nin hepsi kategorisinde şampiyonluğa oynayan sürüyle takımı var. fenerbahçe'yi izleyin, fenerbahçe'yi her Frenk üzümü zamandan daha fazla sevin ve kimsenin gazına gelmeyerek Uçuk Tedavisi sadece bekleyin. hele şu canına yandığımın iddianamesi açıklansın da ak göt kara göt ortaya çıksın, sonra konuşulur zaten her şey.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma26 Ocak 2012 Perşembe
işi gücü yok milletin
evet zamanı geldi, şimdi milyonlarca taraftarı olan ve bu taraftarların bir çoğunun canından çok sevdiği fenerbahçe’yi usturuplu bir şekilde eleştirip, empati yapmak yerine, bok atıp uyduruk tanımlamalar yapan sözlükte ve bilumum canlı alemindeki varlıkları gruplandırmaya; 1. grup mallar: bu gruba dahil o kadar kişi var ki azınlık sebebiyle başka bir grup açmaya Siyah Zeytin Yapım tenezzül etmiyorum. şimdi kim bu mallar gurubuna Siyah Zeytin Yapımı üye varlıklar ve onları nasıl tanırız. öncelikle ve kesinlikle genellemeden uzak durup, takım ismi vermeden konuyu iyice açacağım. mallar grubu uzaktan bakınca kendisini pek belli etmez, mallıklarının dışa vurumu ancak ve ancak futbol, fenerbahçe, aziz yıldırım, penaltı, ofsayt, emre, lugano, selçük… gibi çoğaltılan bir sürü örnekten herhangi birini ortamda anıldığı Çocuklarda Kabızlık vakit ortaya çıkar. işte bu noktadan sonra normal bir birey olmanın getirdiği tüm sorumlulukları unutup, değişik bir ruh haline girerler. saçmalamak, kendi yakınına bile olsa küfür etmek gibi garip söylemlerde bulunurlar. bunlara basit birkaç örnek üst entrylerde mevcuttur. “kim bu mallar ve neden böyleler” soruları yıllardır cevaplanamıyor, tıp ve ilim bu konuda karmaşık teoriler üretse de bir çok fenerbahçelinin ortak kanısı kıskançlıktır ki bir fenerbahçeli olan bünyemin kanısı değildir. peki kıskançlık değilse nedir? işte asıl cevapsız soru budur. neden bir insan ekşi sözlük gibi kalburüstü zeka seviyesinde üyelere sahip bir platformda bile, bir takımın başlığı altında küfür eder, neden bir insan Karanfilin Faydaları sırf taraftarı olduğu takımı desteklemeye giden bayanlar hakkında randevu evi değerlendirmesi yapar ve belki de en ironi olanı neden bir insan futbol dışı olaylarda asla güvenmediği, birinin adamı ilan ettiği, savcı, avukat, gazetecileri sanki babasının oğluymuş gibi güven duyarak destekler, bütün bunların cevabıdır aslında bu mallığın sebebir aziz yıldırım'dan kurtuluşu keşke böyle olmasaydı diyebileceğim kulüp. keşke aziz yıldırım zamanında bıraksaydı da Meme Kanseri kulübünü bu hallere sokmasaydı. bu haller derken kastım şike soruşturması değil, taraftarın bölünmüş olması. kimisi kulübünün bu işlere bulaşmış olabileceğini düşünürken, bazıları da temiz olduğunu düşünüyor, bu kötü bir durum aslında. bir spor kulübü olarak fenerbahçe, futbol branşında küme düşse çok bişey kaybetmez. 1 sene sonra Bel Ağrısı Tedavisi süper lig'e çıkar ve şampiyonluğa oynar. ancak taraftarın ve dolayısıyla kulübün ikiye bölünmesi takıma oldukça zarar veriyor, bunu kimse reddedemez.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmadaha neler nelerrr
bu takımın taraftarı yanlış iş yapan yöneticisini savunmuyor. bu takımın taraftarı takımına haksızlık yapıldığını, yöneticilerinin yanlış bir iş yapmadığını, akp döneminde ortaya çıkan faşist hukukun fenerbahçe'yi hedef aldığını iddia ediyor. ayrıca bir Ayva Faydaları fenerbahçeli de duymadım ki "şike yaptık ama ligde kalalım" desin. konuştuğum, okuduğum, dinlediğim bütün fenerbahçeliler + fenerbahçeli oyuncular + yöneticiler + teknik direktör der ki: suçsuzuz. eğer suçluysak küme düşürün. eğer şl'ne göndermiyorsanız neden küme düşürmüyorsunuz? yani her gün fenerbahçe hakkında Tetanoz Nedir "nasıl şikeyi savunuyorlar anlamıyorum" mealinde 500 tane entry yazmadan önce fenerbahçelilerin ne düşündüğünü bir araştırsak çok güzel sonuçlara ulaşabiliriz. bu da sana uzun gelebilir, o yüzden özet: kimse "fenerbahçe şike yaptı ama olsun" demiyor, "fenerbahçe şike yapmadı" diyor. aradaki farkı anlamak bu kadar zor olmamalı. başlıkta yazan yazarların düşüncelerine göre akp hükümetinin faşist hukukunun yılmaz kılıcı, helikopter ihalecisi ve badem bıyıklı platini tarafından şampiyonlar ligine de şike dolayısıyla alınmamış kulüp. alınmadığı gibi neden diğerleri alınıyor sorusuna Soğanın Faydaları "kanıtlar dökülünce neden sadece fenerbahçe'nin alınmadığını göreceksiniz diye açıklama da yapmış kendisi. bunun da ötesinde futbol konusunda en yetkili mahkeme olan cas da itirazını reddetmiştir. işte öyle bir faşist akp hukuku var, yoksa fenerbahçe masumdur. işin siyasetiyle ilgilenmeyen emniyet şike tespit edildiğini söyledi, fanatik fenerbahçeli federasyon Marulun Faydaları başkanı "şike kanaatine vardık" dedi, türkiye'deki politik güçleri zerre Dutun Faydaları sallamayan bağımsız uefa "şike var bu takımı almayın" dedi, en son bizzat platini "fenerin neden alınmadığını göreceksiniz" dedi. ama bunlara rağmen kafasız fanatik taraftarlarca hala masum, bunların hepsi faşist siiyasi komploya kurban gittiği ilan ediliyor bu takımın.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturmachampions turkey
gibi oyuncular makul bonservis bedelleriyle satılarak benzer kalite korunurken, kadro oldukça gençleşmiş ve derinlik kazanmış. yıllarca hizmet edebilecek ve birkaç yıl içinde alındığı Ispanağın Faydaları fiyatın birkaç katına satılabilecek yüksek potansiyelli oyuncular, takımın geleceği konusunda umutlandırıyor taraftarı. apar topar satılan 5 oyuncuya rağmen, şu anki kadro derinliği ve korunan kadro çekirdeği ile, 2011/12 sezonunda süper lig'in hala en iddialı takımı olması, işlerin doğru yapıldığının bir göstergesi. bu akıllı politika 3-5 yl daha devam ettirilebilirse, avrupa'nın Kerevizin Faydaları yeni porto'su ya da lyon'u olmak çok da hayalcilik olmaz kanaatindeyim. hele hele cas davası fenerbahçe lehine sonuçlanırsa, o paraya (en az 40 milyon euro bekleniyor) yapilacak akıllı Soğuk Algınlığı Tedavisi 4 yabancı transferi (bir stoper, bir ön libero ve bir yaratıcı ortasaha ve bir yırtıcı forvet) fenerbahçe'yi 2012/13 sezonunda avrupa'da da iddiali hale getirecek, şampiyonlar liginde en azından 2. tur ya da uefa'da en azından çeyrek final oynayacak bir kadro olacaktır. herşeyin bir bedelinin olması misali yaptığı stad ve getirdiği futbolcuları da izlemenin de bir bedeli olan takım. yanlış anlaşılmasın, Karanfilin Faydaları sadece 2011-2012 sezonunda şike soruşturulması sebebi ile hakettiği paraların ödenmemesi sebebi ile maddi krize girdiğinden elinde ki oyuncularını satma yoluna girmiştir. başka takımlar maddi krizdeyken ve avrupadan kaliteli yabancı transferi yapamıyorken, taraftarları yönetimlerine bize kaliteli futbolcu getirmiyorsunuz telkinleri ve tezahüratları hatta küfürleri ediyorlardı. fenerbahçenin yaptığı taraftar dayanışmasını geçmişinde uefa kupası alan kulüplerde yapsa idi o kupanın belkide yenileri gelebilirdi. beceremediğin konular üzerine fazla Bel Ağrısı Tedavisi çemkirmeye gerek yok. forma alma, maça gitme sonra topçu gelsin. he yarrağım oldu. maçlar full çekiyor demeyin odunla döve döve kadıköyde maç izletirim adama.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma