pusu bizi kendine bağlamıyor saygıdeğer senaristler, olmuyor. orjinal kurtlar vadisinin çok çok fazla olan kredisiyle izlemeye devam ediyoruz ama içimiz buruk. şaşırmak istiyoruz, hayretler içinde kalmak istiyoruz. vay be ne büyük oyunlar döndürüyomuş bu herif falan demek istiyoruz. ama herşey dümdüz. bir pusudan kurtul, adamın peşine düş, tam enseledim derken bir bakmışsın aaa yine pusu. arada erhan falan cıvıklık yapsın, bulut güldürsün o kadar. bahadır! içim yanıyo anlıyo musun beni? duyuyo musun? birşeyler yapın artıııkkkk!! not: 19. bölümde eski müzikler fazlaca kullanılmış gayet iyi olmuş. bir de pusu'da çok daha fazla gülüp eğlenebileceğimiz diyalog var. özellikle bulut ve memati fena değil. eminim daha iyi olacak, ben umutluyum. seveni de sevmeyeni de olsa son
bölümlerde toplumun kanayan yaralarına parmak basmış dizinin adı. özellikle gençliğin önünde ki tehlikelere dikkat çekmesi , izleyici oranının büyük bir kısmının 20 li yaşlarda olması açısından oldukça faydalı. bu haftada ki bölümde polat alemdar'ın bir cümlesi beni benden almış ve nirvanayı görmemi sağlamıştır. şöyleki; ~ terörist muro nun peşinden memati ile birlikte giden polat'ı 50-60 kadar terör sempatizanı molotof kokteyli ile karşılamış ve son anda topuklayarak kaçmışlardır.~ memati: usta daha bunlar çocuk! sıksan sıkamazsın, vursan vuramazsın, nasıl kullanabilirler bunları? böyle şerefsizlik mi olur? polat: sen eğer sahip çıkmazsan , sen eğitemezsen onlara sahip çıkan olur. ama sadece ölmeleri için sahip çıkarlar ve arkalarında dururlar.
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder