ameliyat üzüntümü sildim ben, doktorun tüm hastalığını sildiği gibi, evet. ama hayır, hastalık yeni boyutuyla beyinden selamlamakta gecikmedi. "merhaba, ben babanın anılarını aldım ondan" dedi acımasızca. karşı geldik, bir dizi anju bir dizi operasyon.. sil baştan anı derledik sonraya dair. ama etiketi yapıştı babama hastalıkların: "senin baban hasta, o ne derse kızmak-darılmak yasak, mazur gör" dendi. denmedi belki, bana öyle geldi. Guatr Nedir komik de oluyordu bazen bak. durduk yere aklına gelen bir cümleyle bizi dumurlara gark ediyordu.. misal birgün, ben televizyon izlerken böyle yayıla yayıla, benim için anneme, bağırarak: "kendisi çirkin ama talihi güzel olsun değil mi behiye" dedi. önce şaşırdık, sonra koptuk bu yersiz gerçeğe. bir de eleman beni küçüklüğümden beri 'benim dünya ve galaksiler arası güzellik şampiyonu kızım' diye severdi bak. eheh, kuzgun yavrusu hesabı tam. ben sıkılırdım her telefonu öyle açmasından, olur olmadık yerde sesli sesli beni öyle sevmesinden, "ya baba ya" diye çıkışırdım en şımarık hallerimle. salakmışım, hâlâ bazen öyleyim. işte o durduk yere öyle diyince, annemle karşılıklı gülmemizde hatırladık babamın hasta olduğunu, kabul ettik..
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder