ilginçtir, sıkılmadan izliyorum ben bu diziyi. dexter'lara, 24'lere alışmış bünyenin, bizim dizilerdeki uzakta bir noktaya anlamsızca uzun uzun bakan oyuncu sahnelerinin kapladığı alan bakımından sıkılmaması mümkün değil ara ara ama bu dizide o az oluyor. tabi daha başlardayız, senaristlerin içine tayfun güneyer kaçabilir, yönetmen bir an memolinin setinde olduğunu sanabilir. aman diyim.
öncelikle kuzeyin fılaşbeklerindeki o şimdikine nazanaran uzun saçlı halleri eskiden falan mı çekilmiş. yani önce o sahneleri sonra saçı kestirip yeni sahneleri mi çekmişler. eğer öyleyse, bu fılaşbekler bitecek yakında ve ben çok sevineceğim. şimdi karakterleri tanıma bakımından çok önemli olsa da bir süre sonra boku çıkacak yani. ezel mi lan bu? sakin olun.
hem eğer geçmiş zamanla şimdiki zamanı farklı dönemde çekmişlerse kıvançın bu karakter değişimindeki başarısı falan daha açıklanabilir geliyor. olum adamı sevmeye başladım yeminle. biraz daha otursun dizi ortalığı dağıtacak adam. evde üç erkek izliyoruz diziyi, adam tişörtü çıkarınca aynı anda hasiktir diyoruz. hayır bu işte bi ipnelik yok. kıskanıyoruz.
bade, nebçim tatlısın sen. gerçi senin de bi mahsun tarafın vardı, aklıma geldikçe soğuyorum senden. sonra aklımdan gidiyor tekrar ısınıyorum. bade, nebçim bişeysin sen. güneyi nası öptün kızım. ama gerçek hayat olsaydı, güney seni oracıkta ifal ederdi emin ol. zira onun gözü göz değil. her an birini sikecekmiş gibi geliyor. yolda görsem, arkamı dönmem adama.
birader bütün gençler dar tişört giymesin bu dizide. yok lan kıskandığımdan değil, ne gerek var? bi marka sponsor oldu da sadece bu modelleri giyeceksiniz mi dedi?
44 1 494 nolu {santralimizi|çağrı merkezimizi} {aradığınız {an|vakit|zaman}|aradığınızda}, {sizlere|siz değerli müşterilerimize|siz müşterilerimize|size} {yalnızca|sadece} {ayaklarınızı uzatıp|arkanıza yaslanıp} {keyif yapmak|oturma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder